Terörizm ve Uluslararası Güvenlik Sorunu

TERÖRİZM VE ULUSLARARASI GÜVENLİK SORUNU 

Kökünü, ‘korkudan sarsıntı geçirmek’  anlamına gelen Fransızca ‘terrere’ sözcüğünden alan bu kavram siyasal, ekonomik veya dinsel hedeflere ulaşmak amacıyla belirlenen hedef gruplara yönelik baskı, şiddet, yıldırma benzeri yolların kullanımını ifade eder. Terör kavramı, asıl anlamını Fransız İhtilali’nin ilk yıllarında almış olup içinde bulunulan durumun şartlarından dolayı alınan olağanüstü kararlardan, yargısız karar verilen idamlara kadar giden uygulama şekillerinden ve halk üzerinde bıraktığı korku ile bilinçli ve amaçlı eylemler oluşturmuştur. Bununla birlikte terörizm; bir ideoloji, bir doktrin, hatta sistematik bir fikir değil, stratejidir.  

Terörizmin farklı çıkar grupları tarafından çıkarları için bir araç olarak kullanıldığı da düşünüldüğünde terörizmin amacı farklılaşmaktadır. Bu gibi durumlarda terörizmin amacı bir kazanım elde etmek, çıkarları sağlamak amacıyla hedef alınan ülke ve toplumda kaos ortamlarının oluşmasına aracılık etmektir. Aynı zamanda terörizm, bir siyasi mücadele aracı olmaktan çıkıp, bir ülkenin bir başka ülkeyi zayıflatmak ve istikrarsızlaştırmak için kullandığı bir araç haline de gelebilmektedir. Öte yandan terörizm hedef gözetmeksizin şiddet eylemlerinde bulunup toplumun güven duygusunu da ortadan kaldırarak halkın can derdine düşmesine, tepkisizleşmesine de sebep olabilir. Bu tür durumlarda amaç, halka terörü kanıksatmak olup nihai sonuç halkla devlet arasında açılan güven uçurumdur. Bir diğer amaç örgütün kendi üyelerine veya hedef  kitlelerine itaat ettirmektir. Etkilenmesi amaçlanan bireylere ikinci defa düşünecek zaman ve aksine davranabilecekleri alan bırakılmaz. Amaç, “hedef kitleyi” yıldırmak, yönlendirmek ve yönetmektir.  

Terörizm aynı zamanda uluslararası siyasetin bir parçasıdır, dolayısıyla dış destek olmadan yaşatılamaz. Bu durum da doğrudan uluslararası güvenlik sorununu meydana getirmektedir. Terörün uluslararası niteliğinin oluşum sürecinin 1960’ların sonlarında FKÖ gibi grupların uçak kaçırma olaylarıyla şekillendiği düşünülse de El Kaide terör örgütünün 11 Eylül saldırısıyla bu süreç çok farklı bir boyuta evrilmiştir. Ulus-ötesi terörizm küreselleşmenin ilerlemesiyle ilgilidir çünkü küreselleşen dünyada paranın, teknolojinin, neredeyse her şeyin sınır-ötesi akışından bahsetmekteyiz. Bu terörizm türüne ‘hiper-terörizm’ ya da ‘felaket terörizmi’ de denir. Ulus-ötesi terörizm çağında olduğumuz ve artık kitlesel imha silahları, biyolojik ve kimyasal silahların gerçek ötesi kavramlar olmadığı hesaba katıldığında terörizm kavramının gittikçe daha çok güçlenmekte ve eskisi kadar kolay bir şekilde kontrol altına alınamayacağı düşünülmektedir.   

Terörizmin ulus-ötesi bir anlam kazanmasıyla etkisi ülkelere daha net yansımakta ve edilen mücadele bir hayli zorlaşmaktadır. Çözüm olarak net bir öneri sunulamamakla birlikte sorun oluşturan kavramın uluslararası arenada ortak bir tanımını yapmak  ve sorunu tespit etmek gerekir. Kavramın netleşmesiyle birlikte devletler arası işbirliğiyle yol haritası çizilmelidir. Bununla birlikte belki de en önemli ve temel konulardan olan eğitim konusunda her ülkenin daha çok çabalamasının açık bir örneği olarak eğitimsiz, hür düşünemeyen bir insanın manipüle edilip kolayca her fikre açık olabileceğini düşündüğümüzde bu konunun ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır.  Bununla ilgili olarak küresel düzeyde eğitim politikalarının ortaya konması gerekmektedir.  Ayrıca kavram ulusal boyutta olduğu için uluslararası hukuk açısından küresel terörizm başlığı altında da çözüm yolları aranmalıdır. 

İnsan vücudunun her bir parçasını dünya ülkeleri, terörü de vücuda girdiği anda hızla yayılan ve tüm sisteme zarar veren bir virüs olarak düşünürsek bu virüsü vücuda sokmamak, girdiği anda da yayılmasını önlemek için her türlü çabayı sarf etmek en doğru çözüm olacaktır. Böyle bir virüs varken basit bir çizik bile tüm organları tehlikeye sokacağı gibi günümüzde de herhangi bir ülkede meydana gelen bir terör saldırısı tüm ülkeleri ilgilendirmekte ve genel bir tehdit oluşturmaktadır. Çözüm getirilemezse uluslararası sistem insan bedeni gibi güçsüzleşip yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalabilir. 

 

KAYNAKÇA 

Nato Review ‘Terörizm konusunda daha stratejik olmanın zamanı geldi mi?’ https://www.nato.int/docu/review/tr/articles/2008/05/14/teroerizm-konusunda-daha-stratejik-olmanin-zamani-geldi-mi/index.html 

Elazığ Emniyet Müdürlüğü ‘Terör ve Terörizm’ http://www.elazig.pol.tr/teror-ve-terorizm 

Wikipedia ‘Terörizm’ https://tr.wikipedia.org/wiki/Terörizm 

Andrew Heywood, Siyaset (Ankara:Felix Kitap 2019), 609 

   

 

 Verda AKGÜN  

Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler 1.Sınıf  

10.03.2021