II. Karabağ Savaşı ve Geçmişi

Hüseyin Ertürk

Hüseyin Ertürk

Hacı Bayram Veli Üniversitesi - Uluslararası İlişkiler Araştırmacısı

Karabağ’ın Tarihi Varlığı

Karabağ, Transkafkasya olarak da tabir edilen Güney Kafkasya coğrafyasında bulunan, Ermeni-Türk çatışmalarının en alevli ve merkezi biçimde yer aldığı bir bölgedir. 19. yüzyılın başlarından itibaren Azerbaycan Türkleri ve Ermeniler arasında sürekli çatışmaya sebebiyet veren ve paylaşılamayan bu bölge, günümüz dış politikasında bile özellikle Orta Doğu açısından önem arz eden bir konu başlığıdır. Günümüzdeki Karabağ Meselesi’nin çözümlenmesi için iki halkın ve bölgenin tarihi, senaryoların tümü incelenmelidir.

Bölge, Türkler tarafından Karabağ olarak, Ermeniler tarafından Artsah olarak anılmaktadır. Bölgenin tarihi insanlığın ilk çağlarıyla eşdeğerdir ve çok eski bir yerdir. M.Ö. 4. yüzyılda bölgenin yerlileri Albanlar tarafından yönetilmekteydi. Albanlar, Türk veya Farisi kökenli olduğu düşünülen kadim bir Kafkasya halkıdır. Bölge daha sonra Sasani hakimiyetine ve sonrasında da Hz. Ömer tarafından fethedilerek İslam Devleti hakimiyetine girmiştir. Azerbaycan bölgesi Müslümanlar tarafından fethedildikten sonra bölgenin çoğu Müslümalığı kabul etmiştir ancak gayrimüslim olan bazı bölgeler ve topluluklar da vardı. Bunlardan biri de Dağlık Karabağ’dır. Doğu Anadolu bölgesinde yaşayan ve M.Ö. 7. yüzyılda Balkanlar’dan göçtüğü tahmin edilen Ermeniler ve dolayısıyla Ermeni Kilisesi, bölgenin Hristiyan varlığını temsil etmekteydi. Çeşitli politik hareketler sonucu Alban Kilisesi, Ermeni Kilisesi’ne bağlandı, Alban eserler Ermenice’ye dönüştürüldü veya yakıldı. Bu gibi olgulardan ötürü bölge tarihi olarak Ermeni vatanı olarak adledilmeye çalışıldı. Ancak bölgenin halkı olan Albanlar (daha sonra Arran denilecektir) kendilerine öz bir kimliğe ve milliyete mensuplardı.1

Karabağ Meselesinin Kökeni

Kafkasya’da Rus hakimiyetinin olduğu 1800’lerde devletin bir politikası olarak Ermeni göçleri başladı. Sonrasında Ermeniler ve bölgedeki Türkler arasında bölge bir çatışma sahasına döndü. Uzun zaman bölgede sıcaklık hakim oldu. SSCB döneminde, hükümet Dağlık Karabağı özerk bir oblast haline getirip Azerbaycan Sosyalist Cumhuriyetin’den koparmak istedi. Sonrasında 1988 yılında bölgedeki Ermeniler Karabağ’ın Sovyet Sosyalist Azerbaycan Cumhuriyeti’nden koparılarak Sovyet Ermenistan’a devredilmesini talep ettiler. Çatışmalar gittikçe şiddetli bir hal aldı ve I. Karabağ Savaşı çıktı. Savaş neticesinde Ermeniler Ruslar’ın da desteğini alarak bölgeyi işgal etti. Bölgedeki sivil halk göçe mecbur kaldı ve Azerbaycan üzerine mülteci olarak geçti.2 Kalan Karabağlı Türkler ise Ermeniler tarafından katledildi ve Hocalı’daki gibi birçok katliam gerçekleştirildi. Bunların sonucunda Karabağ’ın nüfusunun çoğu Ermeni kalmış durumundaydı. Böylece Ermenistan, hukuki olarak Azerbaycan’a ait olan Karabağ topraklarını işgal etmiş oluyordu. Savaş 1994’te Rusya’nın arabuluculuğu ile Bişkek Protokolü ile ateşkesle sona erdi.Bölge daha sonra kendi içinde bir oylama yaparak Dağlık Karabağ Cumhuriyeti (sonrasında Artsah Cumhuriyeti olarak isim değiştirmiştir.) adında bağımsız bir devlet kurmuş ancak devlet Ermenistan tarafından dahi tanınmamış, de facto bir halde kalmıştır. Ermenistan’ın bu bölgedeki nüfuzu Azerbaycan’ı her daim rahatsız etmiştir. Azerbaycan hiçbir zaman işgali kabullenmemiş ve bu da çatışmaların bir türlü sona erememesinin sebebi olmuştur. Yıllar boyu çatşmalar zaman zaman sıcaklık göstermiş, askeri ve sivil can kayıplarına sebep vermiştir. Bunların 2020’den önceki süreçteki en şiddetli olanı Nisan 2016’da olanıdır. Çatışmalar yine aynı ay içerisinde ateşkes imzalanarak sona erdirilmiştir.

II. Karabağ Savaşı

2020 yılında ilk olarak şiddetli çatışmalar 12-18 Temmuz arası tarihlerde, Ermeni güçlerin Azerbaycan’a ait Tovuz bölgesine saldırmasıyla vuku buldu. Bu durum birçok kişi tarafından Türkiye – Rusya arasındaki gerilimin izdüşümü olarak betimlenmektedir. Bu süreçten sonra bir süre sınır hattı sakinlemiştir. 27 Eylül 2020 tarihinde Azerbaycan- Ermenistan sınır cephe hattında çatışmalar yeniden alevlenmiş ve II. Karabağ Savaşı başlamıştır. Azerbaycan, Ermenistan’ın birtakım sivil yerleşim alanlarına saldırısı ile ateşkesi ihlal ettiğini ve Azerbaycan’ın meşru müdafaa hakkını kullanacağını ilan etti. Bu süreçte Azerbaycan’ın uluslararası kamuoyundaki en büyük ve neredeyse tek destekçisi Türkiye oldu. Azerbaycan çatışmaların başlaması neticesinde Dağlık Karabağ’daki işgal altında olan Türk topraklarının işgalden kurtarılmak üzere geri alınmasına yönelik operasyon başlatacağını duyurdu.3

Azerbaycan ordusu, Ermenistan’ın saldırgan tavrını, karşı taaruza geçerek cevapladı. Ermeni güçlerin Azerbaycan sivil halkını hedef aldığını da duyuran Azerbaycan güçleri, işgal altındaki yerleşim birimlerine kurtarmaya yönelik askeri harekatlarda bulundu. Çatşmalar esnasında iki tarafında ciddi askeri kayıpları bulunmakla beraber nakledilen bilgiler kaynaklar tarafından farklılıklar göstermektedir. 10 Ekim’de Rusya’nın arabuluculuğu ile insani ateşkes yürürlüğe girdi. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Zohrab Mnatsakanyan’ın görüşmeleri neticesinde karşılıklı cenaze ve esir takasları görüşüldü. Ateşkes görüşmelerinin üzerinden henüz bir gün dahi geçmeden iki ülkede birbirini ateşkes ihlali ile suçladı. Azerbaycan, Ermenistan’ın Gence’deki sivillere yönelik katliamlarda bulunduğunu duyurdu. Türkiye bu konuda Ermenistan’ı kınadı ve Azerbaycan’a olan desteğini devam ettirdiğini Milli Savunma Bakanlığı aracılığıyla sosyal medyadan duyurdu.4

Devam eden çatışmalar neticesinde Azerbaycan birçok yerleşim yerini Ermenistan işgalinden kurtararak geri aldı. 8 Aralık tarihinde de facto Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin başkentine 15 km yakınlığındaki Şuşa’nın Azerbaycan ordusu tarafından ele geçirilmesi üzerine 10 Kasım 2020’de taraflar ve Rusya dahilinde bir anlaşma imzalandı. Anlaşma neticesinde Azerbaycan, Kelbecer, Laçin, Cebrayil, Fuzuli, Hadrut, Gubadlı, Taliş, Murovdağ, Şuşa yerleşimlerini elde edecek, Ermenistan kademeli olarak söz konusu bölgelerden tamamen çekilecektir. De facto kabul edilen Dağlık Karabağı Cumhuriyeti toprak kaybına uğramıştır ancak varlığı sürmekte ve Azerbaycan’ın işgal altında olduğunu iddia ettiği toprakların tamamı ele geçirilmemiştir. Yine antlaşmaya göre Laçin koridoru olarak oluşturulan bölgede ise bölgenin huzurunu tasdik etmek üzere Rus Barış Gücü bulunacaktır. Türkiye ise Azerbaycan sınırları içerisindeki bölgede denetimi sürdürecek kuvvetler bulunduracaktır.

Savaş sonucu varılan anlaşma Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ve halk tarafından bir zafer olarak kutlanmış, Ermenistan halkı ise yönetime ve Ermenistan Devlet Başkanı Paşinyan’a tepkisini göstererek antlaşmayı yenilgi varsaymıştır.

Kaynakça

  1. ARAS, O. N.(2008), & İBAYEV, V. KARABAĞ SAVAŞI, Qafqaz Üniversitesi. Alındı: https://ebooks.azlibnet.az/book/dXmuj1ET.pdf
  2. Seferov, R., & İbadov, A. (2007). Ermenistan’ın Karabağ’ı işgal süreci ve sonrasında Azerbaycan’da yaşanan zorunlu göçler ve sorunları. Alındı: http://acikerisimarsiv.selcuk.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/123456789/11645/Rehman%20SEFEROV%2c%20Adalet%20%c4%b0BADOV.pdf?sequence=1&isAllowed=y
  3. BBC News, (2020), Dağlık Karabağ Krizi. Alındı: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-54693291
  4. Stratejik Ortak, (2020), Dağlık Karabağ Son Durum. Alındı: https://www.stratejikortak.com/2020/11/karabag-son-durum-haritasi.html